“ O Ramazan ayı ki, insanlara doğru yolu göstermek ve hidâyet ile furkandan (hak ile bâtılı ayıran hükümlerden) apaçık deliller olmak üzere, Kur’ân onda indirilmiştir. Artık içinizden o aya erişen, onda oruç tutsun. Hasta veya yolculukta bulunan ise, bu durumda (tutamadığı günler) sayısınca başka günlerde (oruç tutsun)! Allah size kolaylık diler, size zorluk dilemez. “ Bakara suresi, ayet 185
Ramazan ayı Kur’ân ve oruç ayıdır. Kur’ân-ı Kerîm, Allah-u Teâlâ’nın Peygamberimiz’e 23 senede Cibril-i Emin vasıtası ile gönderdiği Kitabullahdır. 6666 ayetdir. Kullarına hak yolunu gösteren, muttakilere hidayet kaynağı olan, Allah-u Teâlâ’yı bize bildiren, âhireti tanıtan, cehennem ve cenneti gösteren, bizlere dünya ve âhireti öğreten, ibadetlerin kime ve nasıl yapılacağını, Hakk’ın rızâsının nasıl kazanabileceğini, günahları ve Hakk’ın yasaklarını bize bildiren, hak ile bâtılı ayıran (furkan) bir kitâb-ı mukaddestir. Bu kitapla amel edenler çok bahtiyar kişilerdir. Aleyhissalâtu vesselâm Efendimiz hz.leri bir hadis-i şeriflerinde Kur’ânı tarif ederken şöyle buyurmuşlardır:
“ Sizden öncekilerin ve sonrakilerin haberleri ondadır. O, aranızda hüküm verme merciidir. O, hakla bâtılı ayıran yegane unsurdur. Şaka değildir. Kendi cebbârlık ve zalimliğinden dolayı kim Kur’ânı terk ederse, Allah onu helâk eder. Kim de hidâyeti Kur’ân’dan başkasında ararsa, Allah onu saptırır. O, Allah’ın gökten yere sarkıttığı kuvvetli bir ip ve âhiret mutluluğunu elde etmeye vesiledir. O, nice hüküm ve hikmetleri ihtivâ eden bir mesajdır. O dosdoğru yoldur. Hevâ ve heves ehli onunla bid’at ve dalâlete düşmez.. ” (devamı var.. Tirmizi, Menâkib; Ruhul beyan 18/127)
Oruç için ise şöyle buyurulmaktadır:
“ Ey iman edenler ! Oruç, sizden önceki ümmetlere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki korunursunuz “ . Bakara suresi, ayet 183
Oruç, dinimizin temel esaslarından biridir. O aslında şekil ve süresi farklı olsa da, geçmiş ümmetlere de emredilmiş bir ibadettir. Dinimizdeki anlamı, nefsin belli başlı istekleri olan yeme, içme ve cinsel ilişkiden bütün gün kendini tutmaktır. “ Umulur ki korunursunuz” âyeti, oruç sayesinde nefsinize ve şehvetlerinize hâkim olma alışkanlığını elde edip, günahlara karşı kendinizi tutarak takvâya erersiniz, anlamındadır. Orucun kalkan olduğunu bildiren hadis de aynı gerçeği pekiştirmektedir.
Orucun farz kılınmasının hikmeti, Allah’ın emrine boyun eğmekle, kulluk zevkini tatmak; ruhu, riyâ ve gösteriş hastalıklarından arındırarak ihlâsı arttırmak ve kendisini Allah’ın korumasına teslim etmek için nefis ile mücadele etmektir. “ Oruç tutun sıhhat bulursunuz ” hadis-i şerifi ise bizlere orucun maddi faydalarını bildirmektedir. Oruç sayesinde vücuttaki toksik maddeler ile bağırsaklardaki zararlı bakteriler azalır. Son yıllarda yapılan çalışmalar neticesinde, oruc tutmanın bağışıklık sistemini güçlendirdiğine dair tezler giderek kuvvet kazanmaktadır.
Ebû Hureyre radıyallahu anh’dan rivayet edilen bir hadis-i şerifte ise Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem hz.leri şöyle buyurmuştur:
“ Aziz ve celil olan Allah: “ İnsanın oruç dışında her ameli kendisi içindir. Oruç benim içindir, mükâfatını da ben vereceğim “ buyurmuştur.
Oruç kalkandır. Biriniz oruç tuttuğu gün kötü söz söylemesin ve kavga etmesin. Şayet biri kendisine söver ya da çatarsa: “Ben oruçluyum” desin. Muhammed’in canı kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki, oruçlunun ağız kokusu, Allah katında misk kokusundan daha güzeldir. Oruçlunun rahatlayacağı iki sevinç anı vardır. Birisi, iftar ettiği zaman, diğeri de orucunun sevabıyla Rabbine kavuştuğu andır “ (Buhari, Müslim)
Sehl İbni Said radıyallahu anh’dan rivayet edilen başka bir hadis-i şerifte ise Resûlullah sa.v şöyle buyurmuştur:
“ Cennette Reyyân denilen bir kapı vardır ki, kıyâmet günü oradan ancak oruçlular girecek, onlardan başka kimse giremeyecektir. Oruçlular nerede? diye çağrılır. Onlar da kalkıp girerler ve o kapıdan onlardan başkası asla giremez. Oruçlular girince o kapı kapanır ve bir daha oradan kimse giremez ” (Buhari, Müslim)
İçinde bulunduğumuz mübârek Ramazan ayı hürmetine, Cenâb-ı Hakk’dan bizleri de “Reyyân” kapısından Cennete girebilenlerden eylemesini niyaz ederiz. Âmin.