Dini kendi şahsi emellerine ulaşmak veya şöhret, para, makam kazanmak için kullanan din adamları (“kötü âlimler”) her devirde olmuştur. Hazret-i Mevlâna ünlü eseri Mesnevi’de böyle kişilerden “din yolunun eşkiyası, yol kesicileri” olarak bahsetmekte ve onlardan şiddetle sakınılmasını tavsiye buyurmaktadır. İmam… Continue Reading →
Hak kelimesi sözlükte “gerçek, hakikat, doğru , varlığı kesin ve gerçek olan“ anlamlarına gelmektedir. Zıddı ise bâtıl dır ki, “boş, çürük, doğru ve gerçek olmayan şey“ anlamlarına gelmektedir. Neler haktır, neler bâtıldır? Şayet bu sorunun cevabı insanlara kalsaydı herkes kendine… Continue Reading →
Furkan suresi, 7. ila 10.uncu âyetlerinde şöyle buyurulmaktadır : (İnkârcılar) şöyle dediler : Bu nasıl peygamber ki (bizler gibi) yemek yiyor, çarşılarda dolaşıyor ! Ona bir melek indirilmeli, kendisiyle birlikte o da uyarıcı olmalıydı ! Yahut kendisine bir hazine verilmeli… Continue Reading →
Bu hususta Ruhu’l Furkan tefsirinde şöyle yazmaktadır : “ Resûlullâh (Sallallâhu aleyhi ve sellem) Yemen’in en ücra köşesinden Umman sahrasına, bir taraftan da Hicaz’ın en uzak bölgesine (yani bütün Arap yarımadasına) mâlik olmuşken, vefat ettiğinde borçlu ölmüş ve ailesine yemek… Continue Reading →
Erkek veya kadın, her müminde bulunması gereken altı haslet (huy, özellik) hususunda Ruhu’l Beyan tefsirinde şöyle yazmaktadır: 1. Âhiret konusunda kendisine rehberlik edecek bir ilim. Bu ilim Kur’ân ve hadis ilmidir. “Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu ?“ (Zümer suresi,… Continue Reading →
Bundan 481 sene önce, 27 Eylül 1538 tarihinde, Barbaros Hayreddin Paşa komutasındaki Osmanlı donanması ile, Andrea Doria komutasındaki Haçlı armadası arasında Preveze açıklarında büyük bir deniz savaşı olmuştu. 16. yüzyıl başlarından itibaren Osmanlı’nın Akdeniz’de varlık göstermeye başlaması, bölgede çıkarları bulunan… Continue Reading →
” Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Çünkü kâfirler topluluğundan başkası Allah’ın rahmetinden ümit kesmez ” (Yûsuf suresi, âyet 87) Yâkub aleyhisselam, oğulları Yûsuf (aleyhisselam) ve Bünyamin’i aramak üzere diğer oğullarını Mısır’a gönderirken onlara ümitli olmalarını, Allah’ın rahmetinden… Continue Reading →
Kur’ân -ı Kerim’in hemen başında, Bakara suresinde müminler için şöyle buyurulur: “ Onlar ki, kendilerine verdiğimiz rızıktan (Allah rızâsı için) harcarlar ” (Bakara, ayet 3) Allah (c.c.) rızâsı için bol sadaka vermek (tabii, öncelikle farz olan zekatı vermek lâzımdır),… Continue Reading →
Efendimiz aleyhisselam nübüvvetin (Peygamberlik görevi verilmesinin) onuncu senesinde, halkını İslâm’a davet etmek üzere Taif’e bir seyahat yapmıştır. Ancak Taif halkı bu daveti kabul etmediği gibi, Âlemlerin Efendisine olmadık hakaretler yapmışlar ve onu (kırılasıca elleriyle) taşlamışlardır. Yanında bulunan mânevi oğlu Zeyd… Continue Reading →
“ İyi bilin ki, kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur bulur “ (Ra’d suresi, ayet 26) İşte görüyoruz, bazı kişiler bulundukları topluma göre ortalamanın çok üzerinde iyi bir refah düzeyinde yaşıyorlar, her istedikleri alıp yiyebiliyor veya giyebiliyorlar, icabında binlerce lira harcayıp … Continue Reading →
Allah buyurdu ki: “Kim inkâr ederse onu az bir süre faydalandırır, sonra da onu cehennem azabına sürüklerim. Ne kötü varılacak yerdir orası!” (Bakara suresi, ayet 126) Ayet-i kerîme, İbrahim aleyhisselam’ın bir duası üzerine inmiştir. Hz İbrahim ilâhi emir üzerine ıssız… Continue Reading →
Şu serzenişi sık sık duyarız: ”Ben inançlı, haramlardan sakınan, dini vazifelerini elden geldiğince yapmaya çalışan bir kişi olduğum halde, Allah (c.c.) bana istediklerimi vermiyor da, (filanca kişi) haramlardan hiç sakınmadığı, dilediğince yaşadığı ve hatta inancı da pek sağlam olmadığı halde… Continue Reading →
Dînî hizmetler sadece yüce Allah celle celâluhu rızâsı için yapılır. İnsanlardan bir karşılık beklenmez. Bu husus Kur’ân-ı Kerîmde çok açık bir şekilde belirtilmiştir. Kim ki, yaptığı din hizmetinden dolayı kendisine maddi veya mânevi (makam, mevki, v.b) bir menfaat sağlamayı düşünürse,… Continue Reading →
Namaza İftitah Tekbiri ile başlanır. İftitah Tekbiri, Rabbü’l âlemîn’in huzuruna çıkarken her türlü his, düşünce, eylem ve bütün dünyevi ve uhrevi kaygılarından kesilmeye işarettir. Sonra Sübhâneke duası okunur. Aşağıda sunulmuş yazımız Sübhâneke duası ile ilgilidir. SUBHANEKE
Hadis-i şerifte buyuruldu ki: “ Cennet ehli hiçbir şeye pişmanlık duymayacak. Ancak zikirsiz (Allah’ı anmadan) geçirdiği zamanlara pişmanlık duyacaktır ” (Râmuz’ül Ehâdis, 4490 ) Cennet nimetlerini tasvir etmeye kimsenin gücü yetmez .. Cennete girebilen bahtiyar kullar orada mutluluklar içinde ebediyyen… Continue Reading →
“İnsan der ki: ”Öldüğüm zaman , gerçekten ileride diriltilip (kabrimden) çıkarılacak mıyım ?”. İnsan hiç düşünmez mi ki, daha önce o hiçbir şey değilken, onu şüphesiz ki biz yaratmışızdır!” (Meryem suresi, ayetler 66 ve 67 ) İlk insan ve aynı… Continue Reading →
“Mâlik-i Yevmi’d-Din = Din gününün sahibi” Her namazımızda (Fatiha suresinde) okuduğumuz bu âyet-i kerime ile Allah-u Teâlâ’nın “Din günü” nün sahibi olduğunu ikrar ediyoruz. Mâlik: Sahip olduğu şeylerde, dilediği gibi tasarruf ve muamelede (idare ve yönetmede) bulunan Zat’a denir. Arabistanda… Continue Reading →
Kesret (çokluk) ve bununla övünme günümüz dünyasının en belirgin unsurlarından biri olmuştur. Evlerimiz, mobilyalar, biblolar, v.b süs eşyalarıyla; gardroplarımız elbiseler ve hanımların çanta – ayakkablarıyla; buzdolaplarımız yiyecek ve içeceklerle tıka basa doludur. Marketler (çoğu sağlığa zararlı) hazır gıdalarla doludur. Şehirler… Continue Reading →
MÜKELLEF NE DEMEKTİR? Mükellef kelimesi “külfet” kökünden gelir ki, “bir şeyi yapmakla yükümlü olan” demektir. Yine “külfet” kökünden gelen Teklif kelimesi de “bir kimseden yapılmasında belli bir güçlük ve meşakkat bulunan bir şeyin gerçekleşmesini istemek” demektir. Allah-u Teâlâ bazı emirler… Continue Reading →
Kurban, Arap lisanında ka-ra-be kökünden gelen bir kelime olup kurb; yakın olma, yakınlık, yaklaşma anlamınadır. Kurban da Allah Teâlâ’ya yakın olmak, O’nun rızasını kazanmak için kesilen hayvana dilimizde verilen isimdir. Allah-u Teâlâ Kur’ân-ı Kerîm’de : “ Rabbin için namaz kıl,… Continue Reading →
© 2024 Ömer Reha Arıkkan — Powered by WordPress
Theme by Anders Noren — Up ↑